Çin’e artık satmak zamanı

Danışmanlık firması Deloitte’ın Çin’deki yeni büyüme trendiyle ilgili son araştırması Kasım 2018 ‘de yayınlandı. Çin üretim destekli büyümesini, tüketime üzerine kurmaya başladı. Son yıllardaki hızlı gelişmesiyle dünyanın 2. büyük ekonomisi olmasının yanında en büyük internet satış pazarı haline geldi. Güçlü tüketici talebi, uluslararası markalar için yeni fırsat döneminin doğmasına yolaçıyor. Bu kapsamda Türkiye’nin ihracat rakamlarını artırması için ciddi fırsatlar bulunuyor.

Küresel Tüketici Piyasası

 Çin ekonomisi on yıllardır devam eden yüksek büyüme hızlarından(+%7), yeni normal seviyelere (%6) geldikçe büyüme modeli değişiyor. Büyümede ihracat ilk sıradayken yerini, iç tüketime bırakıyor. 2018 ilk yarısında tüketim harcamalarının büyümeye etkisi,%78,5’e ulaştı. Bu süreç 2014 yılından bu yana artmaya devam ediyor. Çin’in tüketim harcamalarının büyümeye etkisi, ABD , Euro bölgesi ve Japonya’dan fazladır. Aşağıdaki tabloya göre;

Çin’in tüketim malı ithalatı artıyor

Çin, gelişen satınalma gücüyle küresel tüketim malları ithalatında, oranını sürekli artırmaktadır. Dünya Entegre Ticaret Çözümü(WITS) verilerine göre Çin’in tüketim malları ithalatı 2006 yılında %2 iken, 2016 da bu oran %4,4 ulaşmıştır. Bunun USD($) olarak değeri 2006-2016 arasında 2,7 kat artmıştır.

Çin perakendesi hakkında geniş bilgisi bu linkden bulabilirsiniz.

Çin’in İthalat Yaptığı Ülkeler

Çin’in tüketim malı ithalatı 2006 dan 2016 yılına kadar önemli ölçüde değişti. Japonya, Güney Kore, Almanya ve ABD 2006 da Çin’in en önemli ithalat kaynağıydı. Ancak 2016’da bu ülkelerin oranları önemli ölçüde değişti. İlk 10 dışında kalan ülkelerin toplamı 2006’da %24 iken, 2016 da bu %36 ya ulaşmıştır. Çin’in artan tüketimine artan sayıda ülkenin katılması bekleniyor.

Kategori bazında

Çin’in 2017 yılında, ithalatındaki büyüme %15,3’e ulaştı. Çin gümrük verilerine göre bunun kategori bazında dağılımı aşağıdaki gibidir:

Bu geniş ithal ürün kategorileri içinde, kozmetik (%48,6), süt tozu (%40,4), bavul (%24), sağlık ürünleri (%23,1), su ürünleri (%19,6) ev ürünleri (%15,8), meyve ve sebze tüketimi (%12,1) oranında artmıştır.

İthalatta Büyüme Beklenen Ürünler

İthal taze meyve ve sebzelerden, katkısız meyve sularına kadar, artan sağlık bilinci, Çinli tüketicilerin satın alma alışkanlıklarını ve tercihlerini değiştirdi. 2017 yılında, taze meyve ve sebze, çay ve kahve dahil olmak üzere bitkisel ürünlerin Çin ithalatı, bir önceki yıla göre        %11,72 artışla 15,7 milyar $ seviyesine ulaştı. Sağlıklı su ürünleri, meyze ve sebzeler hala büyüme potansiyeline sahip ürünlerdir. Geleneksel ithal et (-%3,8) ile geride kalmış, buna karşın su ürünleri , meyze sebze,  kuruyemiş ithalatı artış göstermiştir. Tüketicilerin “sağlık” beklentisi arttıkça , bu tip ürünlerde tüketici talebi de devam edecektir. Ticaret Bakanlığı raporunda, sağlıklı gıdalara ek olarak, Çinli tüketicilerin önümüzdeki dönemde spor ayakkabıları, gündelik kıyafetler,  fitness ekipmanları gibi ürünlere olan ilginin de artacağını tahmin ediliyor. Çin Ticaret Bakanlığı’na göre, tüketiciler hala su ve hava temizleyicileri, elektrikli diş fırçaları, robotik elektrik süpürgeleri ve fotoğraf ekipmanı dahil olmak üzere ithal akıllı donanım satın almak istiyor.

Çin’e ithal edilen sağlık ürünlerinin büyüme oranı, 2017 yılında %23,1’e ulaşmıştır. Tüketim artışı ve Çin’in yaşlanan nüfusu, bu büyümenin ardında yatan başlıca faktörlerdir. Tüketicilerin, tercihleri çeşitlendikçe ithal ürünlere ilgi artıyor. Çin’deki yaşlı tüketicileri hedef alan yaklaşık  2,000 sağlık ürünü varken, bu rakam Japonya’da 40.000’den fazla olduğu düşünülürse, yabancı üreticiler için, bu alanda daha fazla çeşitlilik taleplerini karşılamak hala önemli bir gelişim alanıdır. Farklı işlevlere sahip sağlık bakım ürünleri, rehabilitasyon  malzemeleri ve yaşlı yaşam tarzına uygun, görsel-işitsel ürünler için tüketici talebi henüz doygunluğa ulaşmamıştır.

Çin’e Türkiye’nin İhracatı

Türkiye’nin 2018 Ekim ihracat verilerine göre , ilk 10 ayda sadece %2,7 ‘lik zayıf bir büyüme gerçekleştirdiğini görüyoruz. Tutar olarak ilk 10 sektörde büyüme %4,7 olduğunu düşünürsek, bu pazardan pay almak için daha çok çalışmalıyız.

Çin’e ilk 10 ayda ihracatını en hızlı büyüten sektörlere bakacak olursak, savunma sanayi ve mücevher sektörleri, geçen yıl 2,5 milyon $ olan 10 aylık ihracat toplamı, 2018’de 70 milyon $ seviyesine çıkarak geleceğe yönelik umutları artırıyor.

Sonuç

Çin’in ekonomisi büyümeye devam ederken, iç tüketim büyük bir potansiyel barındırıyor. Çinli tüketicilerin, yüksek kaliteli, çeşitlendirilmiş ithal ürünler için güçlü talebi devam ediyor. Bunun değerlendirip Çin pazarına girmek isteyen markalar stratejik bir yaklaşım benimsemelidir. Bu şekilde Çin’in gelişmiş pazarında, Türkiye için sürdürülebilir büyüme yakayabilmek mümkün olacaktır.